6 Mart 2009 Cuma

BENGİSU


BENGİSU



Bu gün nasılım ?
bilsem...kimi zaman yağmurlu, kimi zaman parçalı bulutlu…
çoğu zamansa
içimde kabaran tedirginlik ve huzursuzluğu yakarış ipiyle tevekküle bağlama gayretiyle yorgun

dalgalar çok yüksek geliyor bazen hayatta
sıkı tutunmak lazım
özlediklerimiz,izlediklerimiz,hayallerimiz,kendimiz bir süredir görünmüyoruz pusun sisin ardında
elini siper yapıp uzaklara bakıyor ruhum
o yeşil adayı arıyor,selamet sahilini
Bulutlar gri,kasvetli,göğümde gökyaşı dolu
her yer su
bir o yok gömüldüğüm satırlarda,bengisu...
bir de gökler bırakırsa üzerime suyunu
boğulurum korkusu…sarıyor ruhumu


ya da yağmur sonrası çıkan gökkuşağının altında renk cümbüşünü keşfetme telaşı
herşeyden soyup düşüncelerimi berraklaşma arzusu
aşka doğru yol bulma tutkusu

tezer özlü’nün bunalımları ,pavesenin ruh sıkıntısı sindi üzerime okuduğum kitaptan

Hayat suyunu bulup içememiş gönüllerin ıstırabı ne büyükmüş meğer

Bir yokluğa ,yokoluşa gideceğini düşünen hassas dimağlar

kaldıramıyorlarmış hayatın yükünü

Sürekli kayboluyorken elimizdeki sermaye

“Hayat sende durmam diyor,her nefeste son geliyor” derken şarkılar,

“Sahtelik insanın tahammül mülkünü yıkıyor “muş.

Kırık dökük yaşanan bu yalanın sonunda kendini yok ediş fikrine düşmemek neredeyse imkansız bir hale geliyormuş

vazgeçiş fikrine özenerek sürdürmekse hayatı,deniz suyu içmek kadar yakıcı

Yaşama fiilini , acı çeken başka bir ruhla, bedenini değiş tokuş ederek gerçekleştirdiğini sanmak ne acı

Her birleşmeden daha da bölünerek çıkmak ne sarsıcı

Çocukluk acılarını bir ömür üzerinde taşımak ne ağır bir yük

Onlardan kurtulmak için hep şefkatle,sevgiyle yaklaşıp insanlara, kullanıldığını fark ederek daha derin kuyulara düşmek,acı veren aklı yitirme arzusuyla dolduruyor insanı

Yetmiyor hiçbir şey,sevmek, sevilmek, doğru düzleme çekilmeyince acıdan başka bir getirisi olmuyor yaşananların.

Karanlık kat be kat artıyor dakikalar çullandıkça üstüne insanın

bu siyah perdeyi yırtacak ışığı, karanlık sanmak da ayrı bir talihsizlik

bir ömür göğün muhteşem mavisini güzelce tasvir edip satırlarda, onu görememek yüreğinde ,dayanılır bir acı değil

bu yakıcılığı kelimelerde gezinirken bile hissetmek tarif edilmez bir bedbinlik getiriyor ruha.

“Durun kalabalıklar,bu cadde çıkmaz sokak “diye haykırmak geliyor içinden insanın

O çeşmenin adresini vermek arzusu sarıyor benliği,

Gelmemek için enaniyet kalelerine sığınacaklarını bile bile çağırma duygusu...

Ama ümidi diri tutmak da ab-ı hayatın sunduğu bir hakikat değil mi,

Öyleyse kalbin rikkat perdelerini aralama şansına erecekler varsa diye kalabalıklarda

Niyaz etmek lazım sağlam bir inançla.

ve bir de bengisunun önünde bekleşen talihliler var bu hayatta

onlar da çeşit çeşit, o sudan içenler , içtiğini zannedenler ,

içmenin ve sarhoşluğunun sadece sözünü edenler

çeşmenin başına getirilme lütfuna erenler için

başkaca bir sınama sunulmuş

Ölümsüzlük suyu “ben”in üstüne basıp kendini zemin edene sırrını bırakacakmış

Bir de ruhun acılarını iyileştiren bengisuyu bir dikişte değil ,yudum yudum içerek, gönülde sindirmek lazımmış

Varılan her basamakta Sevgiliye duyulan aşk,şevk ve iştiyak artmalıymış

huzuruna varıp vecdle ,

yönelmeli bir tek O’na ,en kalbi teşekkürle

oyun ve eğlenceden ibaret bir yanılsamaysa hayatımız

bengisuysa hep aradığımız

şairin ;

“Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome’nin Belkıs’ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin” dediği gibi itiraf etmeli

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır” diye eklemeli


Sonrada güzel bir dua yükselmeli dilinden insanın :“Sevgili,O’na giden bu yolda doğru zaman, mekan ve her daim dostluk yapacak kamillerle karşılaştırsın hepimizi ”

Ve artırsın yüreklerdeki şevkimizi.

Arttırsın ki,bu zorlu yolculukta cehdimiz hiç bitmesin

Ab-ı hayat çeşmesinin başına getirilişimizin şükrü eda edilsin

Ama insanız ,unutma ve hatayla malul serüvenimiz

Küçük oyunlar oynar bazen zihnimiz,büyük kaybedişlere sebep olacak oyunlardır bunlar

Bazen de bir dilemma sarar ruhumuzu bulutlu havalarda
lakin tövbe ipi hep o çeşmenin başında, bengisuda

umutsuz olmaz bu yolda
iyi ki bizi duyan BİR’i var

İyi ki bize O’nu tanıtan bir sevgili var

İyi ki , O’nsuz(s.a.v.) yıldızlara bakamayacağımız bir gökyüzü sundu yüreğimize
Gönlümüz itminana erdi,bengisuyla tazelik geldi nefesimize

Karanlıklara mahkum olmadı ruhumuz ışığıyla.

Işığın tüm kalpleri aydınlatması duasıyla…

3 yorum:

kundekari dedi ki...

ya bu yazı alıntımı çok merak ettim. mahvoldum okurken :( gerçekten olağan üstü..emeğinize sağlık..muhabbetle

Unknown dedi ki...

hayır bu yazıyı ben yazdım tezer özlü ve pavese okurken ruhuma verdiği sıkıntı ile çıktı beğendiğinize sevindim her daim muhabbetle

Unknown dedi ki...

alıntılardan soyutlayarak sadece benim yazdıklarımı yayınladığım bir blog daha var
www.sensizyildizlarabakamam.blogcu.com sevgiler

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin