1 Ekim 2009 Perşembe

HEY GİDİ ANKARA HEY...BENİ DE BENZETTİN YA KENDİNE...


Bu gün 1 Ekim 2009
Yeni bir ay başlıyor...Eylül zor geçti, ülkede, şehirde, özelde...
Dileğim yeni ayın güzelliklerle gelmesi...
Şair gibi diyelim biz de:

"Bismillah der başlarım bu şiire
bu şiir götürür beni götüreceği yere
evvela selamlarım
görüneni, görünmeyeni
bilineni, bilinmeyeni "

Bismillah deyip "Ankara" şiirine kulak verelim:

2 yorum:

H;M dedi ki...

bir süre önce bloguma taşımış Gökçe hakkında şunları karalamıştım

"..O günden itibaren mümkün mertebe takip etmeye başladım. Şiire bakışım,duruşum, dağarcığım değişmeye başladı. Çok katkısı oldu edebiyata hayatıma. Atilla İlhan'ı bilirken, Cemal Süreyya'yı tanıdım, N.Fazıl'ı severken, Nurullah Genci yokladım ve daha nice isimsiz büyük şiirlerin peşine düştüm. Tabi zamanla ünü arttı Gökçe'nin şiir kasedi çıkardı, başarılıda oldu. Yaptığı şiir kasedi 100binin üzerinda satarken, İstanbul'un gözünden kaçmadı Ankaralı Gökçe. Kendi deyimiyle: "2000 yılının Eylül'ünde Radyo Tatlıses'e başlamak üzere herşeyimi geride bırakarak Ankara'ya hüzün dolu bir vedanın ardından, geldim taşı toprağı "para kadın hırs" olan üçlü sac ayağının merkezi.. İstanbul şehrine.. Geldi, İstanbul O' na alışmadan o İstanbula alıştı, hep sevdiği gece yarısı uyanık olmanın hayaline kavuştu şimdi Kral Fm'de gece 23:00 da program yapmaya devam ediyor. Fakat artık aynı tadı aynı samimiyeti göremiyorum ve ayda yılda denk gelirsem dinliyorum dinlemeye çalışıyorum. Bazen bu soruyu sorarım;" Bir şeylerin lezzetli kalmasında hep amatör ruhun, yeni olmanın heyecanı mı olmalıdır? , profesyonellik neden bunları vermez veremez...

Unknown dedi ki...

paylaşımın için sağol karakalem
o ankarada iken ben değildim ankaralı arkadaşların radyodan çektikleri kasetleri ile adını duydum ve Allah var hiç içim ısınmadı ama dediğine katılıyorum eskiden daha samimi bir uslubu vardı ama bu şiiri sevdiğim için gökçeyi dinleyebiliyorum ben her halukarda şiirleri ibrahim sadrinin okuması gerktiğni düşünüyorum her açıdan iyi yapıyor bu işi ama onun da amatör ruhu kaybetmesiyle samimiyet açısından eskinin çok gerisinde olduğunu söyleyebilirim
şöhret herkesi bozuyor bunun şimdilik tek istisnası var bence eskiye göre epey popüler olsa da insanın nerden gelip nereye gittiğini unutmayan bir insan olarak sadık yalsızuçanlar duruşunu maaşallah koruyor belki ankarada yaşaması , istanbul tuzağına düşmemesi onun için bir avantaj olmuştur bir de şiir gibi kolay tüketim nesnesinin bir elemanı olmaması da etkilidir.

ziyaretin için tekrar sağol

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin