21 Aralık 2009 Pazartesi

AŞKIN NUR YENGİ İLE GİDELİM 1991'E..."Yine kör karanlık uçurumlardayım Yine yangınlarda yine yollardayım İçim dışım kırık dökük paramparça Yoruldum yoruldum sonlardayım"



Dolaşırken içimin kuytularından uzatıverdi bir ses başını...Aşkın Nur Yengi dedim sonra...Ne güzeldi eski şarkıları...Ve işte bu şarkı çıktı karşıma, ilkokulu yeni bitirdiğim zamanlardan, düştü bloguma...Gerek ses gerek görüntü beni aldı götürdü o yıllara...Aynı zamanda derin düşüncelere sevketti.Bir zamanların sanatçısı bile nasıl giyiniyormuş.Sesine güveniyor, vucudunu ön plana çıkaracak bir tarz kullanmıyormuş.Toplum zamanla değişen bir yapı arzediyor.Çünkü canlı yaşayan bireylerden oluşuyor.Ve eskiler kötüymüşcesine yadırganıyor.Aşağıdaki klipteki kıyafetle bir şarkıcı bu gün sahneye çıksa tepkimiz ne olur, hiç düşündünüz mü? Acaba yıllar sonra Behlül ve Bihter karakterlerini de benimseyip ailelerimiz içine mi alacağız? Galiba külahlarımızı önümüze koyup düşünmenin, bedenleri bırakıp ruhları tatmin etmenin vakti geldi.Ne dersiniz?
Aslında sosyolojik tahlil değildi amacım, keyifli bir şarkıyla nostalji yapmaktı ama laf lafı açıyor işte:))

ŞARKININ SÖZLERİNE GELİNCE:  

"Yine kör karanlık uçurumlardayım
Yine yangınlarda yine yollardayım

İçim dışım kırık dökük paramparça

Yoruldum yoruldum sonlardayım

İstersen gelirsin, istersen gidersin

Öğrendim sen benden daha delisin

Sonsuz acılarla hazlar var tadında

İçilmez geçilmez zehir gibisin

İçim dışım kırık dökük paramparça

Yoruldum yoruldum sonlardayım

Kederli şarkılar söyler gibi yüzün

Aldatır bu masum bu yalancı hüzün

Dudakların acı gözlerinde oklar

Kurşun gibi ağır her sözün

SEZEN AKSU"


nostalji - aşkın nur yengi zehir gibisin.ekoç

 

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin