13 Kasım 2009 Cuma

KİM KIRILMAYAN BİR İÇ MOTİVASYONA SAHİP OLABİLİR?




Başarı Nedir?


Epeydir bloga yönelik bir çalışma yapamıyorum

Yıllar sonra yeniden öğrenci olmaya karar verip yüksek lisansa başladım

Hem de kendi branşım yerine farklı bir dalda.Dolayısıyla farklı kavramlar dünyası ile tanışarak yeni nitelikler kazanma şansım olacak.

Yönetim ve organizasyon bilimleri alanında girişimcilik dersim vardı bu akşam

Hoca, başarı, lider, girişimcilerin özellikleri gibi konular üzerinde durdu.

Başarıyı şöyle tarif etti aynı zamanda: İşin geleceğiyle ilgili yürekte ve zihinde taşınan duygu , heyecan ve zafere başarı denir.

Güzel bir tanım bu: yürek ve zihin birlikteliği olmadan hangi iş olumlu sonuçlanabilir ki?

Lider kişilerin özellikleri ile ilgili olarak da en çok dikkatimi çeken şu oldu: KIRILMAYAN BİR İÇ MOTİVASYONA SAHİPTİR.Ben bu özelliğin doğuştan gelebileceğini söyledim ama hoca bunun sonradan öğrenilebilen bir durum olduğunu belirtti.Sahi sizce bu kırılmayan motivasyon nasıl sağlanır?

Tam bir işe yönelip tamam diyorum mesela ben ama kısa süre sonra bir deprem oluyor, ardından tsunami…ben dalgalar altında boğulmuş kalmış …Ne kırılmayan bir motivasyon kalmış ne kararlar …

Herşey kırılmış yıkılmış, ruhum incinmiş, ağlayacak bir dost omuzu arayan bedenim herkesin yoğun koşuşturması arasına düşüp bunaltmak istemediğinden Necip Fazıl’ın tarif ettiği sığınağa, yorganın altına kaçmış…Kendi yoğun yorgunluğu ile başarıdan bir adım daha uzağa düşmüş…

Sahi dostlar nedir ki başarı?

Kendini yenmek mi?

Ne pahasına olursa olsun gözünü diktiğin hedefe giderken ezdiğin çiçekleri görmeden yoluna devam etmek mi?

Yoksa Emerson mu haklı:

Ralph Waldo Emerson’un “başarı nedir?” sorusuna verdiği bir cevap vardı:

(The quotation on success of R.W.Emerson's)

- Sık tebessüm edebiliyorsan,

(To laugh often and much;)

- Akıllı insanların saygısını, çocukların sevgisini kazanabiliyorsan,

(To win the respect of intelligent people and the affection of children;)

- Dürüst eleştirmenlerin takdirini alabiliyorsan,

(To earn the appreciation of honest critics )

- Sahte dostlarının ihanetine katlanabiliyorsan,

(and endure the betrayal of false friends;)

- Güzelin değerini biliyorsan,

( To appreciate beauty )

- Diğer kişilerde en iyiyi bulabiliyorsan,

(... to find the best in others;)

- Daha iyi bir dünya için geride ister sağlıklı bir çocuk, ister iyileştirilen bir sosyal durum, ister ufak bir parça yeşil bahçe bırakabiliyorsan,

(To leave the world a bit better, whether by a healthy child, a garden patch or a redeemed social condition;)

- Tek bir kişi bile olsa, biri senin varlığından ötürü daha rahat nefes alabiliyorsa…

(To know even one life has breathed easier because you have lived....)

Bir psikolog da mealen şunu diyor ; karar vermenin uzun bir süreç olduğu sanılır, oysa karar bir anda verilir, lakin başarıya ulaştıracak uygulama süreci uzundur.

İşte bu düşünceler arası salınıp durdu zihnim derste.Biraz dağınık oldu yazı ama akşam akşam Weber ve Gerber’in düşünceleri arasında başarıyı her boyutuyla irdelemek zormuş

Başarı nedir ,nasıl niçin elde edilir , hele de şu kırılmayan iç motivasyon nasıl sağlanır bir bileniniz varsa yorumlarınızı bekliyorum merakla

10 yorum:

H;M dedi ki...

Hedefi belirlemeden başarı üzerine konuşmak fazla bir fikir vermiyor insana.
Ayrımcılık gibi olacak ama öyle değil malumuna.
Dünya içinse, neyi kazanmak amaç. Para, mubah yolları da var, gayri meşru yollarıda, gayri meşru yoldan kazanıp iy gelir elde edene şeklen başarılı denebilir ve hatta tutar kitap yazar, zengin olmanın yolları, ama kitaba kandırını yazamaz, dürüst olun der çünkü konuşmak en kolayıdır, yazmakta öyle..
Bu bir örnek, sınavda 1. olan çocuk çıkar, yo hiç öyle deliler gibi çalışmadım günde 3 saat yetti. Yalan olması muhtemeldir, yada asıl doğru şu olmalıdır, evet 3 saat çalıştım ama 7 yaşımdan beri gitmediğim kurs kalmadı. Ha birinci olmak başarı mıdır, o an için başarıdır ama okul bitip işssiz kalınca ya da istediği gibi bir hayat yaşamayayınca?
Avukat olduğunuz için affınıza sığınarak soruyorum, suçluyu suçsuz olarak savunan avukatlarda ona dava açanın haklı olduğunu savunanlarda. Şimdi suçsuzu kurtamak için çabalayan avukat hedefine ulaşınca siz başarısız olmuş oluyo ve belki de iş kaybediyorsunuz, o ise kahraman belki, başarı mıdır, onun için başarı ve böyle bir çok dava kazansa ünlü bir avukat olsa, tutup avukatlıkta başarılı olmanın yolları diyede kitap yazsa, ilk cümlesi ne olur, dürüst olun , çok çalışın, vb.vb..
Bu konu içinden çıkılacak kadar net bir konu değil, ama kitaplar ne mutluluğun nede başarının garantörü değil, hele ki şöyle yapın böyle yapın diyenler hiç değil, çünkü başarı ruh dünyasını okumakla başlar..
Bunu veren bir kitap ve en büyük Açıklayıcısıda(s.a.v) hayatımızın içinde.
Fakat eğer dikkatli okunursa, ne hadislerde ne ayeti kerimelerde, ne de o sevgilinin yanındaki büyük zatın sölerinde, şöyle yaparsanız başarılı olursunuz, böyle başarısız olursunuz diye net tanımlar yoktur. Onlarda insan ruhunu okuyan ve onu yaşarsa huzurlu olacağını anlatan sohbetler vardır. Ve reçeteleri öyle şumullüdür ki, zengin fakir, yaşlı ihtiyar, doktor, avukat, öğrenci bilimum sıfatlar tasnif dışıdır.
Asıl kaynakta özne insan ve onun ruhudur nefsidir, ve o ruhu nefsi yola getirebilecek ilaçlar yazılıdır, onları yapabildikçe insan ne ile uğraşırsa uğraşssın önce asıl sahibin rızasını alacağında başarısız ve huzursuz olamaz. Sıkıntı çeker, üzülür, yorulur uğraşır ama başarı yad abaşarısızlığı artık tek bir noktada görür.. Biraz uzun oldu kusura bakmayın ama başarıyı aradığmız yer önemli, ve sürekli adımzı gibi tekrarlamamız gereken şu ayet-i kerimelerle.. noktayı kİTAB-I MUKADDES ile koyalım...

""Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele." (Bakara Suresi, 155)

Nefsani arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer, Allah'ın katındadır. (Al-i İmran: 3/14)
""-"Yetimin malına, o erginlik çağına erişinceye kadar -o en güzel (şeklin) dışında- yaklaşmayın. Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yapın. Hiçbir nefse, gücünün kaldırabileceği dışında bir şey yüklemeyiz. Söylediğiniz zaman -yakınınız dahi olsa- adil olun. Allah'ın ahdine vefa gösterin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz." (Sure-i En'am/151-152)"""

moroccom dedi ki...

sizin ve karakalem'in yazılarını büyük bir öğrenme iştahıyla okudum. gerçekten öğretici ve bilgilendirici oldu.

Unknown dedi ki...

merhaba karakalem sizi yeniden burada görmek çok güzel
kusura bakmayın uzun oldu demişsiniz bilakis memnun oldum ve bu uzun güzel irdelemeden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum
aslında zihnimden geçirdiğim lakin gerek yorgunluk gerekse farklı çekincelerle ifade edemediğim hususlara değinerek yazıdaki önmeli boşlukları doldurmuşsunuz
evet başarı kavramıyla kuşatılmış durumdayız her dediğiniz doğru hele bizim meslekle alakalı mevzuya daha doğrusu hukukun guguk olduğu bir ülkede girersek çıkamayız ve belki de hüsnü zanna memur olduğumuz için böyle düşünmek istiyorum yoksa rastladığımdan değil:))işini dürüstlükle yapan meslektaşlarımıza haksızlık etmiş oluruz:))))
başarı bu dünyada önümüze çıkarılan her engeli aşarak perdenin ardını görebilme yetimizi geliştirebilmektir bu esnada da ölçülere uyarsak zindanda dahi olsa bahtiyar olma şansı verilir elbette
ama kişisel gelişimin bu kadar abartıldığı günümüzde insanların sizi sınavlarla ölçmeleri ve sınıflandırmaları kalbini hakikate ayarlı kıldığını iddia edenlerin de aynı ölçülerle baktığı hengamede başarı,başarısızlıklarla birlikte bu engellere de sabretmektir belki de.Aslında herşey dediğiniz gibi hedef koymakla başlıyor lakin hedefe olan inancı taze tutmak için de çabalamak yaşamak oluyor kazanma kuşağında kaybetmemek dileğiyle tekrar teşekkürler.

Unknown dedi ki...

sevgili adsoy
sizin bizim bilgilendirmemize ihtiyacınız olduğunu zannetmiyorum:))))
ama her zaman hatırlamaya ihtiyacımız olan noktalar olmuş karakalemin de katkılarıyla
size de desteğiniz ve yorum yazma zahmetinizden ötürü teşekkür etmek isterim:))

E. Ali dedi ki...

bu yazınız fazlasıyla ilgimi çekti. Daha sonra tekrar tekrar okuyup kendi bilgilerimle karşılaştırıp bilgilerimi geliştirmek istiyorum. şimdilik şu konudaki fikrim:

"sizce bu kırılmayan motivasyon nasıl sağlanır?" diye sormuşsunuz.

Bence o motivasyona sahip insanlarla görüşmek, iletişimi koparmamak, onların başarıları ile ilgilenmek çok faydalı olur.

Yalnız, sorunuzla ilgili bir ayrıntı var, unutmayalım: "Bu" diyorsunuz ya, yani "lider kişilerdeki"...
Ben o bağlamda değil, lider olmayanlar için fikrimi beyan ettim. Liderleri iyi gözlemlemekle belki daha iyi cevaplar bulabiliriz.

Unknown dedi ki...

evet e.ali haklısın bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim gereği motivasyonu yüksek insanlarla arkadaşlık etmek önemlidir ama sizin motivasyonunz düşükse bu kişiler sizinle arkadaş olmazlar ancak lider kişilerse siz de onun peyki durumunda olursanız sizi çevrelrinde barındırırlar diye düşündüm şimdi
çok boyutlu bir konu belirttiğiniz gibi daha detaylı okumalrınızdan sonra da katkılarınızı bekler yorum yazma zahmetinizden dolayı özel olarak teşekkür ederim

gillerprensi dedi ki...

Kırılmayan bir iç motivasyon sahibi olmanın sonradan öğrenilemeyecek bir şey olduğunu düşünüyorum.

Başarı : Saydığınız düşünürlerin düşünceleri hakikaten başarı kavramını harika açıklamış.

Unknown dedi ki...

hoşgeldin eeyore
ben de aynı kanaatteyim bazı insanların başına ne gelse hacıyatmaz modunda kalkıyorlar ayağa nasıl liderlik öğrenilemiyor ama geliştiriliyorsa bu iç motivasyon da genlerden gelen bir kaynak olmadan olmuyor hocayla bu konuda ayrıştık o öğrenilebilir diyor ama ben öğrenmeyle taşıma suyla değirmenin dönüşü kadar bir sonuç elde edilebileceğini düşünüyorum
yorumun ve ziyaretin için sağol

Zehra Fındıklı dedi ki...

Hayırlı, uğurlu olsun inşaAllah!

Unknown dedi ki...

sağol zehra seni de bekleriz:))

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin