Yolculuklar hayatımızın en vazgeçilmez
süreğidir. Bu aleme gelişimizden önce başlayan ve gidişimizle de devam edecek
bir seyahatin yolcularıyız hepimiz.
“Dünya” dediğimiz “büyük”lüğünü
içinde barındıran kavramın bu gün için bilinen kainat haritasında bir nokta
kadar küçük olduğunu öğrenince bizimle beraber akan hayatların, başka
yolculukların olduğunu da fark ediyor, aslında bu muazzam yapıda pek de mühim
bir yer tutmadığımızı anlıyoruz. Bir taraftan da yaratılan hiçbir şeyin
gereksiz olmadığını hatırlayıp bilinen varlıklardan en donanımlısı olan insan
soyumuzun yolculuğuna odaklanıyoruz.
Bir bilinmez olan insanın kalbinde
taşıdığı, kafasında kurduğu alemlerin büyüklüğü ile karşılaşıp yaratılmışların
en şereflisi olduğumuzu anımsıyoruz. İç içe geçen yolculuklarda karşılaştıklarımıza
kafa yoruyoruz. Her şeyin emrine sunulduğu insanın bir türlü mutlu olamayışı
karşısında kalbimizi tatmin edememenin boynu büküklüğü ile yola devam ediyoruz.
Ve yıllar/yollar her şey akıyor, yaşam yeni bir forma dönüşüyor ama yolcu olma
hali devamlılığını koruyor. Çünkü “hayat”larımızın üst başlığıdır yolculuk.